Balıkçılar Deniz Salyasından Dertli
Marmara Denizi'nin güneyinde besin elementlerinin aşırı çoğalması ve su sıcaklığının yükselmesinden kaynaklanan "deniz salyası"nın ağlara yapışarak avcılığı etkilemesi, balıkçıları zor durumda bırakıyor.


Denizdeki başka maddelerin de etkisiyle "müsilaj" adı verilen ve balıkçıların "deniz salyası' olarak bildiği jelimsi madde, bugünlerde Marmara'nın güneyinde yaygın olarak görülüyor. Bu durum, uzunluğu 20 metreye yaklaşan jelimsi maddenin yapıştığı ağlarını çekemeyen balıkçıları zarara uğratıyor.
Balıkesir'in Bandırma ilçesinde açıklarındaki "müsilajlar", profesyonel dalgıç Serço Ekşiyan tarafından görüntülendi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, AA muhabirine, Marmara Denizi'nde müsilajların her geçen yıl arttığını söyledi.
"Deniz salyaları"nın ocak ve şubat aylarında görüldüğünü belirten Sarı, şöyle devam etti:
"Soluduğumuz havanın içindeki oksijenin yüzde 70'ini denizler üretiyor. Denizin dibinde yer alan alg bitkilerinin fotosentez yapabilmesi için ışık, sıcaklık ve besin elementine ihtiyacı var. Bunlardan biri eksik olursa algler üreyemiyor, çoğalamıyorlar. Şu anda geçmiş yıllara oranla deniz suyu sıcaklığı yüksek. Bu dönemde denizin şiddetli fırtına ile karışması sonucu diplerde biriken azot fosforlar, besin elementleri ışıklı bölgeye yüzeye çıktı. Bunun sonucunda, su sıcaklığı da uygun olduğu için ışıklı bölgede fotosentez hızlandı, müsilaj oluşturabilecek alg grupları birden çoğaldı. Onların hücre salgılarıyla bakteriler faaliyete geçti."
"Deniz, Sihirbaz Değil"
Sarı, doğal nedenlerden kaynaklanan bu oluşumun yoğunluğunu azaltarak balıkçılığı etkilemesinden kurtarmanın yolunun denizi kirletmemekten geçtiğini vurguladı.
Bu noktada arıtma tesislerinin önemine işaret eden Prof. Dr. Sarı, "Arıtma tesisi olanlar çalıştırmalı, olmayan yerlere arıtma tesisi kurmalıyız. Deniz, sihirbaz değil, elimize ne geçerse atarız, o da yutar; kainatta böyle bir şey yok." ifadelerini kullandı.
Sarı, "deniz salyası"nın yayılış gösterdiği dönemlerde balıkçıların avcılığa ara verdiğini belirtti.
Balıkçılığı tehdit eden bu durumun olumlu bir tarafının da bulunduğunu kaydeden Sarı, "Tersten bakarsak, balıkların lehine bir durum bu. Balıklar o müsilajların altında kümeleniyorlar orada yaşamlarına devam ediyorlar çünkü balıkçılar oraya gitmiyor." diye konuştu.
Balıkesir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Kenan Çınar da müsilajların yaygın olduğu günlerde ağ atamadığını ifade etti.
"Deniz salyaları"nın büyük risk oluşturduğunu anlatan Çınar, "Herhangi bir ağın denize atılıp çekilme şansın yok. File gibi atılan ağı ancak bir battaniye gibi sudan çekersiniz. Denizin üzeri yapışkan bir sıvı haline geliyor. Ağ çekmek mümkün değil. Hele büyük ağları hiç çalıştıramazsınız." değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: